İlçe Tarihi


BALYA’NIN (PERİKHARAKSİS) ANTİK ÇAĞ TARİHİ

İlkçağ antik bölgesine göre Balya ilçesinin konumuna baktığımızda MYSİA coğrafi bölgesinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu bölge; Manisa’nın kuzeyi, Balıkesir’in tamamı, Bursa’nın güneybatısı, Kütahya’nın batısı, Çanakkale’nin doğusu ve İzmir’in kuzeybatı kısmı Mysia bölgesinin günümüzdeki sınırlarını teşkil etmektedir. Diğer bir ifadeyle, Kuzeybatı Anadolu’nun, doğuda Bithynia, güneydoğuda Phrygia, güneyde Lydia, güneybatıda Aiolis, batıda Troas ile çevrilmiş parçasıdır.
Bölge halkı doğu Balkan kökenli olup, ismini Troia savaşından da önce Anadolu’ya Thrakia üzerinden girmiş bir Thrak boyundan aldığı ve, Mysia’lıların Anadolu’ya ilk kez M.Ö. 1200 yıllarında girmeye başladıkları kesin olarak söylenebilir. Balya (Perikharaksis) yerleşim yerleri olarak bu bölge sınırlarının içindedir.
Balya ilçesini Balıkesir’den ayrı düşünmek mümkün değildir. Bu nedenle Balıkesir’in tarihi ile Balya tarihi nerde ise örtüşmektedir. Balıkesir ve çevresinde en eski yaşam kalıntıları M.Ö. 8000-3000 yıllarına kadar eskilere inmekte olup sırasıyla; Hititler, Frigler, Yunan site devletleri, Bergama Krallığı Truva devletleri, Persler, Roma imparatorluğu, Bizans imparatorluğu egemenliklerinin etkileri görülür.
Tarihin ilk dönemlerinden bu yana Balya’ya baktığımızda , çinko ve kurşun olmak üzere manganez ve linyit madenlerinin işletildiği, madenlerin işletilmesi ile yaşam alanı (iskan alanı) olduğu görülmektedir.Balya çevresinde bulunan mağara ve kale kalıntıları incelendiğin de burasının M.Ö. 3000 yıllarına uzanan bir geçmişe sahip olduğu görülmektedir. Bu hisar ve mağaraların isimleri: Pazarköy yakınlarında Argiza adlı eski bir köy, Kadıköy’de Kale ve Romalılardan kalma köprü, Çırpılar'da  kale, Arı mağarası, Ceneviz mağarası .
Balya madenleri Romalılar zamanında Kristiyan adıyla işletilmiştir. Bölgenin adı ise, Ergasteri'dir. Bizans döneminde de maden işletilmiştir. Bununla ilgili kale ve diğer yapıların kitabelerinde bilgiler vardır. Aynı dönemlerde Avrupalı Deniz Ticaretini elinde bulunduran venedik ve ceneviz’lilerin de madeni kullandıkları ve Balya’nın bir yaşam alanı olduğu görülmektedir.
Bizans'tan sonra Türk hakimiyeti görülür. Bunlar da; Uç beylikleri, Karesi beyliği, Osmanlı devletidir.

BALYA’NIN OSMANLI DÖNEMİ TARİHİ

1297-1360 (Karesi beyliği) Balya’da Beylikler devrinde de yaşam ve madende faaliyet olduğuna ait bir kanıt yok ise de Osmanlının Karesi beyliğini fetih ettiğinde Balıkesir merkezden madene çalışmaya giden gençlerin olduğuna dair bilgiler vardır.

Madenden çıkarılan ürünler önceleri Gönen üzerinden Bandırmaya taşınıp, oradan da gemilere yüklenmekteydi. Ancak Osmanlının dışa bağımlı olduğu  1800'lü yıllardan sonra Edremit ve Akçay üzerinden dışarıya taşınmıştır. Balya maden sayesinde tarihin eski devirlerinden beri bir yol kavşağı ve yol üzeri olmuştur. Bu da şehrin o zamanlarda da canlı bir mekan olduğunun bir kanıtıdır.

      
KOCAGÜMÜŞ KÖYÜ(BALYA)

Balya, 1317 yılından önce “Kocagümüş Köyü” adıyla anılmakta ve Balıkesir (Karesi) Sancağına bağlı “Alidemirci Bucağı”nın bir köyü idi. 1310 yılında Kocagümüş Köyü çevresindeki kurşun madenlerinin imtiyazı alınmıştır. Madenlerin işletilmesi için yurdun çeşitli yerlerinden gelen işçilerin nüfus yoğunluğunu ve hane sayısını arttırması üzerine, Alidemirci Köyü’nde bulunan Bucak Teşkilatının nakli gerçekleştirilmiştir. Kocagümüş adı, kurşun madenlerinin ambalajlanmasından esinlenerek Balya’ya dönüşmüştür.
Balya madenlerinin işletilmesi Osmanlı İmparatorluğu zamanında da sürdürülmüş ve Osmanlılar döneminde Kadılık olan Balya’nın adının, 1650 yıllarında burada Kadılık yapan “BALI BEY”den geldiği de ileri sürülmektedir.Romalılar döneminde de kurşun madenlerinin işletildiği ve adının “KRISTIYAN” olduğu bilinen   Balya 1910 yılında ilçe kuruluşuna sahip olmuştur.
İlçe 1920 yılında Yunan işgaline uğramıştır. Balya halkı, Yunan işgalinden kurtulmak için Yunan askerleri yanında,kuzeyde Anzavur Ahmet Çetesi, batıda Gavur İmamla savaşmak zorunda kalmıştır.
İlçe, 6 EYLÜL 1922 tarihinde düşman işgalinden kurtarılmıştır. Bu bakımdan 6 Eylül Kurtuluş günü olarak her yıl kutlanmaktadır.


Soru ve Görüşleriniz